11 Aralık Ulusal Bayramının arifesinde, Devlet Başkanı Yüzbaşı İbrahim Traoré ulusa seslendi. Bölgenin yeniden ele geçirilmesinde yer alan güçlerin kararlı ilerlemelerini övdü. "Güçlerimize karşı koyan tüm düşman direnişi ezildi ve bu taarruzlar sırasında hiçbir can kaybı yaşamadık," dedi. Ayrıca çeşitli stratejik sektörlerde kaydedilen ilerlemeyi de takdir etti. Yüzbaşı Traoré, Burkina Faso'nun tüm sektörlerini ülkenin tam egemenliğine ulaşmak için çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdı.

Burkina Faso Cumhurbaşkanı Yüzbaşı İbrahim Traoré, ülke topraklarını geri almak için verilen mücadeleler hakkında bilgi verdi.

Bu, ona ulusal toprakların yeniden ele geçirilmesinde kaydedilen büyük ilerlemelerden dolayı savaşan güçleri tebrik etme fırsatı verdi. Ayrıca, bir yıldan uzun bir süre önce başlatılan "cesur taarruzun" sonuçlarını övdü ve daha önce teröristlerin kalesi olarak kabul edilen birçok bölgenin sadece bir ay içinde geri alındığını doğruladı.

Bölgenin yeniden ele geçirilmesiyle ilgili olarak, düşman direnişinin tüm noktalarının "ezildiğini" ve operasyonların, birkaç küçük yaralanma dışında, ulusal güçler tarafında herhangi bir can kaybı olmadan gerçekleştiğini belirtti.

Devlet Başkanı, ülkenin kurtarılmasının yanı sıra, Burkina Faso'nun ilerici bir halk devrimine girişmesi nedeniyle dünya çapında yakından izlenen bir örnek ve vitrin haline geldiğini ifade etti.

Bu nedenle ülkenin başarılı olmaktan başka seçeneği olmadığını vurgulayan Devlet Başkanı, hızlandırılmış sanayileşme de dahil olmak üzere tam egemenliğin sağlanmasının zorunlu olduğunu da sözlerine ekledi.

Devlet Başkanı ayrıca sanayi, sivil ve askeri, sağlık ve güvenlik sektörlerinde kaydedilen ilerlemelerden de bahsetti.

Bölgeyi işgal eden silahlı unsurlara seslenerek, artık kaçmakta olduklarını ve geriye sadece iki seçenekleri kaldığını belirtti: Burkina Faso'dan kaçmak ya da ölmek.

Ayrıca ulusa sesleniş konuşmasında, ekonomik aktörleri çalışma yöntemlerine yaklaşımlarını değiştirmeye çağırdı ve yerel işleme birimleri geliştirerek iş imkanları yaratmalarını ve Burkina Faso'yu nihai ürün ihracatçısı haline getirmelerini istedi.

Son olarak, emperyalizme ve yeni sömürgeciliğe karşı mücadelenin günlük bir mücadele olmaya devam ettiğini ve Burkina Faso modelinin özgürlük, haysiyet ve refah arayışındaki diğer Afrika halklarına ilham vermesi gerektiğini herkese hatırlattı.