• https://www.facebook.com/AFSAMTR
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321740405
  • https://www.twitter.com/AFSAMTR
  • https://www.instagram.com/afsamtr
  • https://www.youtube.com/channel/UCd0Kp84nswcu8LdHWc3RYmA/featured
Site Haritası
AFRİKA DERGİSİ

Saat
Takvim
AFRİKA YÖKSEKÖĞRETİMİNDE SÖMÜRGECİ HEGEMONYA

 

AFRİKA YÖKSEKÖĞRETİMİNDE SÖMÜRGECİ HEGEMONYA

Mustafa EFE- AFSAM Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı

Sömürgecilik Afrika topraklarına, organik olarak Afrikalı olmaktan ziyade büyük ölçüde Avrupa üniversitelerinin kopyaları olan kurumlar yerleştirdi. Temel eğitimden yükseköğretime kadar bütün eğitim kurumları misyoner eğitimcilerin eline bırakıldı. Sömürgecilik, Afrika'daki modern üniversiteleri derinden şekillendirdi. Özellikle Afrika yükseköğretiminde Batı etkisi, kıtanın eğitim sistemlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu etki hem tarihsel hem de güncel dinamikler üzerinden incelenebilir. İşte bu etkileşimin bazı önemli boyutları:

1.Eğitim Modelleri ve Müfredat: Batı ülkeleri, özellikle 19. yüzyıldan itibaren, Afrika'daki eğitim sistemlerini kendi modelleri doğrultusunda yapılandırmıştır. Bu, genellikle İngilizce, Fransızca veya Portekizce gibi dillerin ve Batı merkezli müfredatların benimsenmesi anlamına gelmiştir. Yerel diller ve kültürel bilgiler genellikle dışlanmıştır.

2. Üniversite Kuruluşları: Sömürgeci batılı ülkeler, Afrika’da üniversiteler kurarak kendi akademik geleneklerini ve değerlerini yaymaya çalışmıştır. Bu üniversitelerde eğitim alan öğrenciler, çoğu zaman Batı’nın düşünce biçimleri ve akademik standartları ile yetiştirilmişlerdir.

3. Araştırma ve Yayınlar: Batı merkezli araştırma yöntemleri, Afrika'daki akademik çalışmalarda baskın hale gelmiştir. Bu durum, yerel sorunların ve bilgilerin yeterince ele alınmamasına neden olmuş, araştırmaların çoğunlukla Batı perspektifinden yapılmasına yol açmıştır.

4. Finansman ve Kaynaklar: Batılı üniversiteler, Afrika’daki yükseköğretim kurumlarına sağladıkları finansal desteklerle etkilerini sürdürmektedir. Bu destek, bazen belirli akademik standartların veya araştırma konularının benimsenmesi şartıyla sağlanmaktadır.

5. Küresel Akademik Ağa Entegrasyon: Afrika üniversiteleri, Batılı akademik ağlarla bağlantı kurarak, bilgi akışını ve iş birliğini artırmıştır. Ancak bu durum, bazen Afrika'nın kendi bağımsız akademik kimliğini zayıflatmıştır.

6. Düşünsel Hegemonya: Batı’nın düşünce sistemleri ve felsefi yaklaşımları, Afrika'daki akademik tartışmaları şekillendirmiştir. Bu, yerel bilgi ve perspektiflerin dışlanmasına ve Batı'nın normlarının evrensel olarak kabul edilmesine yol açmıştır.

Tarihçi ve siyaset teorisyeni Achille Mbembe'ye göre, Afrika'daki üniversitelerin bir sorunu "'Batılılaşmış olmalarıdır". Bunları "hakikati yalnızca Batılı bilgi üretim biçimine atfeden Avrupa merkezli bir epistemik geleneklere dayalı baskın bir akademik modelin yerel kurumları" olarak tanımlıyor. Bu modelin "diğer epistemik gelenekleri göz ardı ettiğini" söylüyor. Asında Mbembe’nin ifadesini farklı şekilde söylemek daha doğrudur. Afrika üniversitelerinin eski olanlarının Batılılaşması fakat yeni kurulanların tamamen Batılı üniversiteler olmalarıdır.

Afrika üniversitelerinin Avrupa üniversitelerinin basit birer kopyaları olmaktan kurtulmaları için öncelikle zihniyet reformu yapmaları ve Afrikalı zihni sömürgeden kurtarmaları gerekiyor.

Afrika akademisinde sömürgecilik etkisi, birçok açıdan derin ve karmaşık bir mesele olarak karşımıza çıkar. Sömürgecilik, sadece siyasi ve ekonomik yapıları değil, aynı zamanda eğitim sistemlerini, kültürel değerleri ve akademik düşünceyi de derinden etkilemiştir. İşte bu etkilerin bazı önemli noktaları:

  1. Eğitim Sistemleri: Sömürgeci güçler, kendi dillerini ve eğitim sistemlerini dayatarak yerel bilgi ve kültürleri marjinalleştirmiştir. Bu durum, yerel dillerdeki eğitim ve akademik çalışmaların önemini azaltmış, batı merkezli bir bilgi anlayışını egemen kılmıştır.
  2. Kültürel Hegemonya: Sömürge döneminde, yerel halkların kültürel pratikleri ve değerleri sıklıkla aşağılanmış veya unutulmaya yüz tutmuştur. Bu, Afrika'nın zengin kültürel mirasının akademik alanda yeterince temsil edilmemesine neden olmuştur.
  3. Araştırma Yöntemleri: Sömürgecilik, araştırma ve bilgi üretiminde batılı bakış açılarını ön plana çıkarmış, yerel toplumların ihtiyaç ve perspektifleri göz ardı edilmiştir. Bu, akademik çalışmalarda önyargılı ve eksik sonuçların ortaya çıkmasına yol açmıştır.
  4. Bağımsızlık Sonrası Dönem: Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, birçok akademisyen sömürge döneminin etkilerini eleştirel bir biçimde incelemeye başladı. Bu, yerel bilgi sistemlerinin ve teorilerin yeniden canlanmasına katkıda bulunmuştur.
  5. Küresel Akademik İlişkiler: Sömürgeci geçmiş, Afrika akademisinin uluslararası ilişkilerini de etkilemiştir. Afrika'daki akademik kurumlar, çoğunlukla batılı üniversitelerle iş birliği yaparken, bu durum bazen bağımlılık ilişkileri doğurmuştur.

Afrika Akademisinde Sömürgeciliğin Etkilerini Anlamak

Afrika akademisinde sömürgeci figürler, sömürge döneminde Afrika'nın eğitim, bilim ve kültür alanlarındaki gelişimini şekillendiren önemli kişiliklerdir. Bu figürler genellikle batılı ülkelerin temsilcileri olup, yerel halkların kültürel ve akademik yapılarına müdahale etmişlerdir. İşte bu bağlamda öne çıkan bazı önemli figürler:

  1. John Stuart Mill: Felsefeci ve ekonomist olan Mill, özgürlük ve bireysel haklar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınırken, sömürgecilik üzerine yazdığı eserlerde ise batı toplumlarının "uygarlaştırıcı" rolünü ve sömürgeciliği bir "uygarlık" misyonu olarak savunmuştur. Mill'in fikirleri, batılı güçlerin Afrika ve diğer bölgelerdeki müdahalelerini meşrulaştıran bir çerçeve sunmuştur. Bu düşünceler, sömürgeci politikaların akademik temellerini oluşturmuştur.
  2. Cecil Rhodes: Britanyalı iş adamı ve politikacı olan Rhodes, Güney Afrika'da büyük toprak ve maden yatırımları yapmış, sömürgecilik politikalarını savunmuştur. Bugün Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Rhodes Üniversitesi ismini bu Rhodes’den almaktadır. Rhodes, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda sömürgeci düşüncenin yayılmasına katkıda bulunan birçok akademisyeni etkilemiştir. Onun fikirleri, Afrika'daki eğitim sistemlerine ve akademik kurumlara entegre edilmiştir.
  1. Alfred Marshall: İktisat alanında önemli bir figür olan Marshall, sömürgeci politikaları destekleyen ekonomik teoriler geliştirmiştir. Bu teoriler, Afrika'nın ekonomik yapısını analiz ederken yerel dinamikleri göz ardı etmiştir.
  2. Fransız Misyoner Akademisyenleri: Fransız sömürge yönetimi altında çalışan birçok misyoner akademisyen, Afrika'nın "uygarlaştırılması" adına yerel halkları eğitme çabalarını desteklemiş ve bu süreçte sömürgeci ideolojileri yaymıştır.
  3. Edward Said ve "Oryantalizm": Said'in "Oryantalizm" kavramı, batılı akademik düşüncenin doğu ve Afrika üzerindeki etkilerini eleştiren bir perspektif sunar. Bu çalışma, sömürgeci bakış açısının akademik alanlardaki yansımalarını anlamak için önemlidir.
  1. David Livingstone: Bir İngiliz misyoner ve kâşif olan Livingstone, Afrika'daki misyonerlik faaliyetleriyle bilinir. Afrika'nın iç kesimlerine yaptığı seyahatler sırasında yerel halklar üzerindeki etkisi ve sömürgeci bakış açısı, akademik çalışmalarda sıkça ele alınır.
  2. Georges Pompidou: Fransız lider, Afrika'daki sömürgeci politikalarıyla etkili olmuştur. Pompidou dönemi, özellikle Fransa'nın Afrika ile olan ilişkilerinde akademik ve kültürel etkileşimlerin yeniden şekillendiği bir dönemdir.

Bu figürler, Afrika akademisinde sömürgeciliğin etkilerini anlamak için önemli referans noktalarıdır. Onların düşünceleri ve eylemleri, yalnızca kendi zamanlarında değil, aynı zamanda günümüzde de tartışmalara yol açmaktadır. Sömürgeci geçmişin eleştirel bir şekilde incelenmesi, Afrika'nın akademik kimliğinin yeniden inşası açısından büyük önem taşımaktadır.

Afrika yükseköğretim sisteminde sömürgeciliği meşrulaştıran akademisyenler, genellikle batılı eğitim kurumlarından gelen ve sömürgeci ideolojileri savunan figürlerdir. Bu akademisyenler, yerel bilgi sistemlerini ve kültürel değerleri marjinalleştirerek, sömürgeci politikaların haklılık payını artırmışlardır. Bu akademisyenler, sömürgecilik tarihinin akademik boyutunu şekillendirirken, aynı zamanda Afrika'nın kendi kültürel ve akademik değerlerinin göz ardı edilmesine de zemin hazırlamışlardır. Afrika yükseköğretiminde Batı etkisi, birçok alanda derin izler bırakmış ve eğitim sistemlerinin temel dinamiklerini etkilemiştir. Afrika akademisinde sömürgecilik etkisi, eğitimden kültürel temsillere kadar geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Günümüzde, bu etkilerin üstesinden gelmek ve daha adil, kapsayıcı bir akademik ortam yaratmak, bu etkiyi eleştirel bir şekilde değerlendirmek ve yerel bilgiyi ve kültürü yeniden canlandırmak için çeşitli çabalar sürdürülmektedir.

 

  
7 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın